SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED (S.A.S)

BEDİR SAVAŞI
Savaşmaya İzin Verilmesi Kendilerine savaş açılan (mü'min)lere, zulme uğradıklarından dolayı, (artık savaş için) izin verildi. Şüphesiz ki Allah, onlara yardım etmeye elbette kâdirdir. O (mü'min) kimseler, sırf "Rabbimiz Allah'tır" dediklerinden (putlara inanmadıklarından) dolayı, haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah, bazı insanları(n azgınlığını ve şerrini) diğer bazısıyla defetmeseydi, içlerinde Allah'ın ismi çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler muhakkak yıkılıp giderdi. Allah kendi (dini)ne yardım eden (onu hayata hakim kılmak için gayret eden)lere elbette yardım eder. Şüphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, her şeye galiptir. 22/ 40 (İktidar sâhibi Mekkeli müşrikler, Kelime-i tevhid ile "Rabbim Allah'tan başkası değildir, artık O'nun kulluğuna girdim, gereğine göre yaşayacağım, sizin putlarınızdan ayrıldım" diyen mü'minlere her türlü eziyet ve mahrumiyeti revâ görüyorlardı. Allah da böylelerini, sünneti gereği, her zaman defetmiş, tevhid şirke gâlip gelmiştir.) O (mü'min) kimseler ki kendilerine yeryüzünde iktidar, mevki (ve servet) versek (şımarıp sapmazlar,) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, (İslamî ölçülerde) iyiliği emrederler ve kötülükten men ederler. (Çünkü bilirler ki, bütün) işlerin sonu ancak Allah'a ait(tir ve O'na döne Bedir Savaşı Gerçekten de beklenilen oldu. Müslümanların kervanı ele geçirmek için harekete geçtikleri haberi Mekke’ye ulaştı. Büyük bir ordu hazırlandı ve hem kervanı korumak hem de Müslümanlara gereken dersi vermek için vakit geçirilmeden yola çıkarıldı. Bu sırada Hz.Peygamber (s.a.s) de hazırlanan bir orduyla Medine’den hareket etmişti. Orduda 2 at ve 70 deve vardı. Toplam asker sayısı ise 313 kişiydi. Bu yüzden develere ikişer, üçer ve bazen de dörder kişi nöbetleşe biniyorlardı. Hz.Peygamber (s.a.s), Hz. Ali (r.a) ve Mersed (r.a) ile aynı deveyi paylaşıyordu. Yürüme sırası kendisine geldiğinde: Müslümanların kervanı ele geçirmek için hareket ettiklerini haberini alan Ebu Süfyan geceyi geçirmek için konaklamış bulunan kervanı hemen harekete geçirdi. Yolu değiştirdiler ve gecenin karanlığından da yararlanarak Bedir’e uğramadan yollarına devam ettiler. Hz.Peygamber (s.a.s) ordunun ileri gelenlerini topladı: Mikdad (r.a): Sad (r.a): Sad’ın sözleri de Hz.Peygamberi (s.a.s) çok sevindirdi ve neşelendirdi: Ordu Bedir’e gelip kuyuların başında karargah kurdu. *** Ebu Süfyan, kervanı Bedir’den sağ salim geçirip Mekke yoluna ulaşınca, durumu haber vermek için bir kişiyi Mekke’den yola çıkmış bulunan orduya haberci olarak gönderdi. Gelen haberle birlikte tartışmalar da baş göstermekte gecikmedi. Önde gelenlerinden bazıları kervanın kurtulduğunu, dolayısıyla savaşmaya gerek kalmadığını söylerlerken; diğerleri ise hazırlamış oldukları ordunun gücünü de göz önüne alarak savaşmada geri dönmeye şiddetle karşı çıkıyorlardı. *** Hakim bin Hizam (r.a) anlatıyor: *** Ordu savaş düzeni aldı. Müslümanların bulundukları yer kumluk ve çok zor yürünebilen bir yerdi. Gece yağan yağmurla birlikte yerin kumları da yapıştı ve kolay yürünebilir bir hale gelmişti. Ayrıca Müslümanları bir uyuklama hali almıştı. Saf halinde uyukladıkları, hatta Ebu Talha’nın (r.a) uyuklamaktan ötürü iki kere kılıcını yere düşürüp almak zorunda kaldığı rivayetler arasındadır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de de şu şekilde hatırlatılmaktadır: O zaman, (Allah) katından (verilen) bir güven olmak üzere sizi hafif bir uyku bürüyordu. Sizi tertemiz yapmak, (bulunduğunuz yerde suyun olmayışından dolayı) şeytanın pisliğini (vesvesesini) gidermek, kalplerinizi (ümitle Allah'a) bağlamak, ayakları(nızın altındaki kumları) pekiştirmek (ve sebatınızı sağlamak) için üzerinize gökten su indiriyordu. Sabahla birlikte Kureyş ordusu da kum tepelerini aşarak Bedir vadisine gelmeye başladı. Hz.Peygamber (s.a.s), Kureyş Müşriklerinin zırhlar içinde ve silahlanmış yığınlar halinde akıp geldiklerini görünce: Hz.Ömer (r.a) der ki: Önce, müşriklerden Utbe, Şeybe ve Velid meydana çıkıp çarpışacak er dilediler. Karşılarına Hz.Ubeyde (r.a), Hz.Hamza (r.a)ve Hz. Ali (r.a) çıktılar. Çarpışmaları müslümanlar kazandılar. Utbe, Şeybe ve Velid savaş meydanında öldüler. Müslümanlardan ise Ubey’de (r.a)çarpışma sırasında yaralandı ve daha sonra aldığı yaralar dolayısıyla şehid oldu. Ardından savaş başladı. Savaş meydanında, küçük taşların metale çarpmasını andıran garip sesler duyulmaktaydı. Aynı zamanda O güne kadar tanınmayan kişiler de Hz.Peygamber’in (s.a.s) yanında çarpışmaya başladılar. O zamanki durum Kur’an-ı Kerimde şu şekilde anlatılıyor: Bu;) o (müşrik olan) günahkârlar hoşlanmasa da hak (olan İslâm)ı gerçekleştirmek ve bâtıl (olan küfrü ve şirk)i ortadan kaldırmak içindi. Allah bunu ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla güvene kavuşsun diye yapmıştı. Yardım/zafer ancak Allah katındandır. Şüphesiz ki Allah mutlak gâliptir, hüküm ve hikmet sâhibidir. Sehl bin Huneyfe (r.a): Umeyr(r.a): Yardım için gelen melekleri kaçan ve esir alınan müşriklerden de görenler ve anlatanlar vardır: Huveytib bin Abdüluzza (r.a): Said bin Ebu Hubeyş : Hz.Ali (r.a) Anlatıyor: *** Hz.Peygamber (s.a.s), Bedirden ayrılacağı gece, müşrik ölülerinin atıldığı kuyuya doğru yürüdü. Sahabiler de peşinden yürüdüler. Sonunda kuyunun kenarına gelerek durdu: *** Esirlerden Ebu’l As bin Rebia ve Velid bin Velid de, kendilerine aynı şekilde davranıldığını ifade ederler. Hatta, esirlerden Yezid, Medine’ye gelirlerken esirlerin hayvanlara bindirildiğini, Müslümanların yaya yürüdüklerini bildiriyor. *** Kureyş müşriklerinden Bedir’e gidenlerin yenilgiye uğradıkları haberi Mekke’ye ulaştı. Ben zayıf bir adamdım. Zemzem odasında tahtadan bardaklar yapıyordum. Abbas’ın hanımı Ümm-ül Fadıl da yanımda oturuyordu. Bedir’den gelen haberler bizi çok sevindirdi. O sırada Ebu Leheb, iki ayağını şerle sürüyerek geldi ve odanın tahtası üzerine oturdu. Ebu Süfyan’ın geldiği haberi duyulunca hemen yanına çağırttı. Ebu Süfyan oturdu. Halk da etrafına toplandı: *** *** *** *** Umeyr kılıcını hazırladı ve Medine’ye geldi. Hz.Ömer (r.a), Umeyr’in kılıcını kuşanmış bir halde mescidin kapısında devesinden indiğini görünce, Hz.Peygamber’in (s.a.s) yanına girdi: |
<<<Öceki Sayfa Sonraki Sayfa>>>
Kaynaklar : | Peygamberler Tarihi – M.Asım Köksal Hz.Muhammed’in Hayatı – Martin Lings Feyzü’l Furkan – Hasan Tahsin Feyizli |